“Koronavirüs Kaygısını Yönetmek İçin”

Bir önceki yazıda “Koronavirüs Kaygısı”na genel olarak değinmiş ancak yöntemleri bu yazıda ele alacağımı yazmıştım.

Sizleri yoğun bilimsel içerikle yormadan, yapılabilecek bazı basit şeyleri ele alalım:

· Unutmayalım ki tüm duygular gibi kaygı da yaşamımızın bir parçasıdır, kaygının bir işlevi vardır ve herhangi bir konuda kaygı sahibi olmak sorun değildir. Sorun olan kaygıyı yönetememek ve kaygının ve kaygı nedeniyle oluşan stresin gündelik yaşam kalitemizi düşürmesidir.

· Öncelikle kaygıyı fark ve kabul etmek gerekir çünkü niteliği gereğince kaygı, kendimizi bir tehdite karşı hazırlıklı olmamız amacıyla ürettiğimiz bir duygudur. Yani aslında oldukça işlevsel bir duygudur. Ayrıca bir duyguyu farketmek / kabul etmek, bizim için sorun haline dönüşmesini engellemek için yapılacak ilk şeydir.

· Kendimize sormamız gereken ilk soru şu:

“Koronavirüs ile ilgili kaygımı 0 ile 10 arası bir ölçekte puanlayacak olsam kaç puan veririm?”

Bu soruya vereceğiniz yanıt, durumunuzun farkına varmanız için somut bir ölçüt sağlayabilir.

· Kaygımızı puanladığımızda puanımız 4’ün üzerindeyse ve bu, gündelik yaşam kalitemizi olumsuz etkiliyorsa kesinlikle yardım almak gerekir ancak ister puan daha düşük olsun ister puandan bağımsız olarak gündelik yaşam kalitemizi koruyabiliyorsak, bu kaygıyı yönetebildiğimiz anlamına gelebilir.

· Yaşamın her alanında, her anında, her konuda kaygı ve bu kaygıya bağlı olarak stres oluşabilir ve stresle mücadele etmek, onu yenmeye çalışmak çok da işlevsel değildir. İşlevsel olan stresi yönetmektir. Bunun için de “başetme becerileri”ne odaklanmak daha akıllıca olandır.

· Öncelikle; bir konu hakkında ne kadar az ve ne kadar hatalı bilgiye sahipsek, süreç hem kendimiz hem çevremizdekiler için daha stresli geçer. Kaygı’nın nedeniyle yani Koronavirüs ile ilgili doğru kaynaktan edinilmiş, güvenilir bilimsel bilgiye sahip olmak önemli olduğunu belirtelim. “Uzman”ların yaptığı bilgilendirmeleri takip etmek ve ihtiyacımız olduğu kadar bilgi edinmek önemli.

· Yakın ilişkide olduğumuz sosyal çevre; örneğin aile ya da aynı ofisi paylaştığımız çalışma arkadaşları olarak, kaygımızı hakkında konuşmalı, koronavirüs süreciyle ilgili düşüncelerimizi ve duygularımızı ifade etmeli, hatta küçük yaş çocuklar için oyun ve resim gibi yöntemleri de kullanılmalıyız.

Sonraki Yazıda kaygı yönetimi için yapılması gerekenleri konuşmaya devam edeceğiz.

Sağlık ve Esenlikle kalın…